19 Kasım 2007 Pazartesi

gsjde,cujvgfzvnmcm;vodvjmnhvb ,..............................yazamiyorum bir turlu

11 Kasım 2007 Pazar


bir kaç gün pek çok şey değiştirdi muhakkak...korktuğum başıma gelmedi.her şey iyi gitti,üstümden koca bir yük kalktı,kalkan yükün yerini yenileri aldı ama olsun,inandım herşeyin bir sonu olduğuna...ve yine gerçekleşti,bir şeyi çok istedim oldu,ama istemek yetmedi tabii,uğraşmak gerekti,dolambaçlı yollar,korkutan sorular sonuç; yüzünde kararsız bir gülümseme ile bilmediği yollarda bilmediği kaygılarla ben,karanlığın içinden geçerken hoşçakal dedim gözyaşlarıma...

8 Kasım 2007 Perşembe

dün, bir arkadaşı mutlu etmek, ona kocaman bir "doğum günün kutlu olsun" demek vardı,biraz rezil oldu ama tamamlandı...başka bir arakadaşa hayattayım, hatırında mıyım? demek vardı, o da oldu...
bugün, görmek istediğim bir arkadaş,gitmek istediğim bir seminer vardı. elimdeyse başımı ağrıtacak dersler kaldı...
yarın,gidilecek bir "kuştepe" oyalamayın beni denilecek bir yetkili,yapılacak bir sürü ödev var...bir de gün doğmadan doğacaklar!

6 Kasım 2007 Salı

boz suskunluğunu...

bozmak elindeyse boz...ama söyleyecek güzel şeyleri unutacaksan konuşma diyorum kendime...ne zaman güzel bir şey varsa konuşacak, sırası gelmeden gölegeliyor bir şeyler...çok feci gölgede kaldık bu aralar,kafa karışıklığı içinde,bakarken hep ekrana dedim içimden; benim bir bloğum vardı!ama saatler süren ödevler...ekranla karşılıklı donmalarımız...baş ağrılarımız...bitmeyen şeyler...ve üstüne bir sürü karmaşa,stresin en acımasız hali,içime batan bir sürü bilgi.bazen hayata kendinizi bırakmak istersiniz ya öyleyim, ama biliyorum bir an bıraksam tekrar tutunamam...son günlerde ne çok düşündüm, hiç çıkış yolu bulamadım, ne kadar nefret ediyorsam belirsizlikten, o kadar içine girdim...küçücük düşünceler,dertler üstüne gittikçe kocaman olup içine aldı beni...keşke akışına bırakabilsem...ufff diyorum herşeye etrafımda dönen hayata,tamam kabul ediyorum,şu dakikalarda benden çok büyük dertleri olanlar var içinden çıkılmaz dertleri, kaosun içinde,ateşin altında kalanlar...ama bunlar iyi yapmaz ki beni,daha da kötü yapar halbuki...
birşeyler yazmak istedim...yazamadım galiba,ama kafam çok karışık...açtığım kapılar yüzüme kapanıyor...herkes anlayışsız...kimse kimseyi dinlemiyor.
ama kimseden nefret edemem ben, en fazla gıcık olurum,çok sık sesim titreyerek konuşuyorum bu günlerde...güçsüz müyüm? bilmiyorum. ağlamaklı? evet.
tesadüfler korkutuyor beni... umutsuzluğa düştüğümde beliren bir ışık korkutuyor-nasıl bir karanlık gelecek ki ardından?-ama bilsinler ben taviz vermem...taviz ise tek seçenek...hoşçakal derim hiç olmadı!ama denemeli önce tüm yolları.