29 Ocak 2010 Cuma

ta-kın-tı

takıntılara savaş açmak...ve yenilmek
kendimi bildim bileli uyumlu bir insanım, değişime, yeniliğe açığım amma ve lakin vardır benim takıntılarım...öyle böyle değil, üzerine gitmeye pek gelmeyen takıntılar...ama işte durur durur aklıma gelir birine savaş açarım...artık ben o eski ben değilim...takıntı dediğin de nedir canım? havalarına girerim...ve yine geldi bana o hava...saçmaladım, takıntımın üzerine acımasızca gittim, bocaladım...düşünülmüş kararlar sanki ani verilmiş gibi sersemletti...anlamadığım nasıl bir anda öyle güçsüzleşebildiğim...kendime açtığım savaşta bir yanımın nasıl böylesine hazırlıksız yakalandığı...oturduğum koltukta içimden bunun için üzülmeye değmez diye tekrarlarken gözümden süzülen yaşlara karşı koyamamak...galiba ben hala büyümedim...ama korkarım takıntılarım giderek büyüyor...sonumuz hayrolsun

20 Ocak 2010 Çarşamba

ne yapmalı?


Tatiller hep korkutur beni. Nedense bir garip ruh hali çöker üstüme, bilemem ne yapacağımı, sudan çıkmış balık misali bir durum...Sabahları kalkmak istemem, geceleri yatmak, ne bir yere gitmek isterim ne de evde durmak, dar vakitlerde hele bir tatil olsun hepsini yapacağım diye biriktirdiğim planlar birden unutulur yada gereksiz gelir artık. Tatildeyken bazen geçmez zaman bende, bazen su gibi akar tutamam. Geceleri düşünürüm biriktiririm içimde bir sürü şey, ama sabah olduğunda hepsinin yerini bir uyuşukluk hali alır...tatilleri sevmem ben...vaktim yokken yapabildiğim onca şeyi yapamaz olurum...beyin fonksiyonlarım yavaşlar adeta...zihnim başka türlü çalışır. Her türlü aksilik beni bulur. Her şey üstüme gelir. Ben çekilirim kabuğuma...ne yapmalı? diye düşünür dururum..bu ruh halinden nasıl çıkmalı?