31 Mart 2009 Salı

Kime inanmak? Kime güvenmek? Kimi sevmek?...bunları düşündüm tramvaydan yanımdan aniden kalkan "arkadaşın" ardından. Sonra sordum kendime çok mu alınganım, fazla mı kırılgan, fakat kandıramadım kendimi...hiç olmazsa diyemez miydi şuraya gidiyorum sen de gel...yahut bir kuru kusura bakma yeterdi bana, alışkınım aza ama öyle olmadı. Ve sonra sildim yüzümde ki hayal kırıklığını yoluma devam ettim, yarın oldu kimse farkında olmaz zaten yaptığının ama ben yarın da silemezsem içimde ki acıyı kim yazık diyecek? 3-5 gün önce bir dostun söylediği doğru belki tanınmaz haldeyim şimdi. Bu ben değilim... duygularını gizleyen, kendinden korkan ben olamam. halbuki ne meşakkatle öğrenmiştim, hayır demeyi, istemiyorumu, onca zaman almıştı çin seddini yıkmak ve fakat artık bir daha yıkılmaz diye korkuyorum sanki bu defa. Beni kırdın "arkadaşım" demek ve bu kaçıncı hiç mi farketmiyorsun demek istiyorum ya birşey farketmez diye korkuyorum...

Hiç yorum yok: