11 Mayıs 2009 Pazartesi

Londra 2. gun : Cumartesi

Erkenden uyaniyorum gune, yorgunluk yok uzerimde... keyifli bir gune basliyorum sanki. gerci hersey gulluk gulistanlik olamiyor tabi, olumsuz bir suru sey var hayatta, pesimizden kosan, etkilemese bila acitan...
bugun beklemedigim sekilde gelisiyor. sehrin biraz disindaki buyuk alisveris merkezlerinden birine LakeSide`a gidiyoruz. "kocaman" anlatmak icin uygun kelime. o kadar buyuk ki kafa karisikligindan keyif almak mumkun olmuyor. yuzlerce magaza ancak 3-4 tanesine bakabiliyoruz. secenek o kadar cok ki ben secemiyorum kafam karisiyor. etrafima bakiyorum insanlar birbirinden cok farkli bu ulkede, hersey bir tuhaf, herkes birbirine cok uzak, cesitlilik mi demeli bilmiyorum. cok buyuk bir giyim magazasindayiz, cesit cesit kiyafet, ayakabilar, terlikler yaz sezonu acilmis yok yok orta kalite hersey ama giyatlar tuhaf derecede dusuk, ama seceneklerin fazlaligi alisverisi engelliyor sanki. dikkatimi ceken ilginc seyler var calsianlarin hic biri beyaz Ingilizlerden degil. hepsi farkli milletlerden, belli ki ucuza calistiriyorlar, uretenlerde yine bu gelismemis ulkelerin insnalari, ureten, calisan ve satin alan herkes birbirine cok benzer ve cok farkli burada...

Hiç yorum yok: