21 Eylül 2012 Cuma

İdrak

İdrak etmek!
Farkında olmak!
Söylediği sözün, attığı adımın...
Aldığı nefesin!!!
Nasıl bilinçsiz yaşıyoruz bazen, nasıl sebepsiz gülüyoruz, nasıl boşa ağlayabiliyoruz, üzüldüklerimiz üzülmeye değmez, düşündüklerimiz düşünmeye, ve fakat onca şey varken idrak etmemiz gereken...
Zamanın kıvrımlı yollarında kılavuzdan bihaber yürüme çabasında...
Yol uzun, istikamet belirsiz, yolcu habersiz...

Hiç yorum yok: