25 Şubat 2014 Salı

uyku, sen nelere kadirsin


planların, isteklerin uygulanamadığı bir alan benim için uyku, isteği bırak ihtiyacıma göre bile düzenleyemiyorum kendisini, kendine ait kuralalrı, sistemi var ve ne yaparsam yapayım ben müdahil olamıyorum, daha ziyade mağdur halindeyim bu denklemde…

hiç bir zaman uykuya düşkün olmadım, uyku da bana düşkün olmadı. arasıra savaş zaman zaman da barış halinde olduk. birbirimizi anlamıyorum, ihtiyaçlarımız ve isteklerimiz ortak bir zemin bulamıyor. bana uyumanın en iyi geleceği zamanlarda bugün de sana bir saat yetsin demişlikleri, uyku için ayıracak bir dakikam olmadığında bugün de öğlene kadar uyumanın tadına bak buyurdukları oldu.

mesela şimdi önümde belirsiz bir zaman için çok erken kalkmalı günler olduğunda hadi bu sabah biraz uyuyayım dediğimde uyku düşmanı haline geliyor. alarm çalıyor, sesler geliyor, ışık geliyor, en önemlisi uyku gidiyor. ne yapsam faydası yok. gitti. halbuki dün sabah kendisi değil miydi, yetişilecek yerler varken alarmı ertelemeler, gözlere inen ağırlıklar, hep uykunun işleri…




Hiç yorum yok: