29 Eylül 2007 Cumartesi

bugun benim icin cok ozel bir gun...hayatta cok deger verdigim insanlardan birinin dogum gunu, hayatin merkezine ozel gunleri koymasam da biliyorum...hatirlanmak guzeldir.nuriscim sen hep hatirliyrum, cok ozluyorum,simdi beraber olsak ne guzel olurdu, beraber pata yapar, berabe rkutlardik dogumgununu...sarkilar soylerdik beraber,kosardik cocuklar gibi, gezerdik, alisveris yapardik...bir suru sey, nuriscim nolur seneye burda ol...amerika cok uzak degil ucaga atladin mi 10 saat:)atla gel, esyalarini da yaninda getir...tebi aileni de:0ve bir daha gitme...cok ozledim, sana bir hediye hazirlamistim ama bloga koyunca cok feci bozuldu...renkler fln ters dondu, okunmuyor da, ama ustune tiklarsan yeni buyuk olarak acilir guzelce gorursun:)


27 Eylül 2007 Perşembe

bir bahar aksami....


gecen hafta ki yazamama durumumdan dolayi atlanmis birseyleri paylasacagim simdi...bu ramazanin en guzel iftarini ettik gecenlerde, kimisi 2 senedir kimsi bir kac aydir gormedigim arkadaslarim ve sultanahmet, muhtesem bi atmosfer....kimse olmaz mi yanliz kalirmiyiz...ya sogukluk olursa derken baslayan ve hic bitmesin dedirten saatler, cok seviyorum ben arkadaslarimi, beni sevenler de var iclerinde mutlaka...o sohbet ortami, eski gunlerdeki gibi, sicacik, ne yemek muhim benim icin ne baska sey, herkes benle hemfikir degil belki ama olsun, hersey cok guzel,..hatirlamak ve de nelere guldugumu, nasil kendimi kaybettigimi, neden onlari boyle cok ozledigimi...hissetmek derinden sultanahmeti, namazi...ve tadini farketmeden sohbet arasinda icilen kahveler,bir de takintim var sevmem takim olmayan birsey, fincan ve tabagi uyumsuz, ama bosver... sekersiz sevmem ben ama olsun, cok seker var etrafimda...ve gece biterken bogazdan esen ruzgarla, icim sicacik...uskudar guzel...deniz guzel, hersey guzel bana bu gece...eve gec kalmak bile guzel...simdi hizlica yazdim kusurlarim affola, bekleyen bir arkadas var zira,unuttum gene klavyeyi bosver....bir bahar aksami caliyor simdi fonda...sonbahar da bahar degil mi?

26 Eylül 2007 Çarşamba

bir gün

dün okuldaydım...aylar sonra sabah erkenden kalktım...otobüsde kitap okudum, vapurda mide bulnatısıyla,boğazın dalagalarını izledim...sirkecide güneş parlarken yüzümde, ben bu şehri seviyorum dedim, pis havası temiz gibi geldi ilk kez, özlemişim...tramvay sıkış tıkış değildi Alahtan sinirlenmedim...önce çemberlitaşta bir han aradım sokak sokak gezip...halbuki cadededeymiş. sonra laleli, ben beyazıd desemde...ve o kapı, yeni güvenlik görevlileri bile kızdıramadı beni, özlemişim okulumu...çok erken gitmişim dolaştım öylece...gezdim kat kat...girdim ilk kez gördüğüm amfilere... izledim, dar sokakları,kocaman pencerelerden...sonrasını anlatmayayım, hep kalabalık, hep bekleme, hep bürokrasi...sevmediğim şeyler yani...sevdiğim kocaman pencerelerin önüne konan güvercinlerin kararsız hali, gitmeli mi gitmemeli mi?...

24 Eylül 2007 Pazartesi


çektiğim bir resim...iç içe geçmis halime tercuman olsun diye...
yazacak cok sey vardi son gunlerde, iyi seyler, kotu seyler...yazmaya bazen vakit yoktu bazen istek...bazense bilgisayarin basina gectigimde yazmak icin, hep yapilacak baska seyler cikti...bir hediye hazirlandi...bazi isler halledildi...arkadaslarla konusuldu...bir dolu sey...ama icinde bloga yazmak yoktu, oysa yazacak cok sey vardi...simdi de daha fazla ertelemeden, klavyeyi turkceye bile cevirmeden,oylece eski bir dftere yazar gibi...hoscakal blog,yakinda gorusmek uzere....

16 Eylül 2007 Pazar

başım ağrıyor...

bugün bir enteresanlık mevcut bende ben mi orucu tutum oruç mu beni emin değilim. başım ağrıyor... midem bulanıyor...sanki her an düşüyorum...şekerim mi düştü nedir anlaşılan ben bu ay oruçtan başka birşey yazamayacağım...düşünemeyeceğim...çok yazık...hayır orucun bendeki asıl yan etkisi bu değil...keşke olsa...asıl sorun bende oluşturduğu sinir ve duygusallık durumu...her şeye aşırı tepki veriyorum...2 gündür 2 aydır ağlamadığım kadar ağladım,bağırmadığım kadar bağırdım...ilk iki gün müthiştim. 3.gün fos çıktım kısacası...biran önce kendime gelmem lazım...şuan anladığım kadarıyla bir diğer yan etki de yazamamak olsa gerek...saçmalıyorummmmm

15 Eylül 2007 Cumartesi

my tears
raining in to my heart
as a rainfall
so hard
so short
can`t stop
can`t name
what`s hapenning
inside me...
just need something
something
could help me
could get me up
just like a baby
like firs step
happy
worried
new
so real...

13 Eylül 2007 Perşembe

Hoşgeldin Ramazan

bugün Ramazan ayının ilk günüydü, sahura kalkıldı, oruç tutuldu, iftar yapıldı...tabii inananlar ve kuvveti olanlar tarafından. ilginç olan ben bu sene cok endiseliydim, önceki yıllara göre oruçlu olacağımız saatler daha uzundu,ya başım agrırsa, ya susarsam diyordum, şimdiye kadar böyle sıkıntılarım olmamıştı çok şükür...bugün endişelerimin yersiz olduğunu anladım çünkü Allah bizi bizden iyi biliyor, hatirladim...ve hissettim, ibadet etmenin keyfini, bu güzel ayın tüm o ruhunu daha ilk gününden hissettim, çünkü beklediğimin aksine iftara kadar hic acıkmadim, hic susamadım, halbuki gün boyunca bardak bardak su içerim, aklıma bile gelmedi...şükretiim,yaratana ve onun tüm nimetlerine, şu güzel aya, her dakikasına...Rabbim daha nice guzel ramazanlar göstersin inşallah bizlere

12 Eylül 2007 Çarşamba

ıslandım


beklenmedik yağmur Üsküdar`da yakaladı beni, ıslandım ıslandım...daha kötüsü uzun süre de ıslak kaldım-kuruyana kadar-simdi başımda ağrı, vücudumun tümünü saran hastalık hissi, yarın Ramazan başlıyor unut hasta olmayı diyorum kendime...olmam İnşallah zira yılın en sevdiğim donemi yarin başlıyor. Rabbimizi, ihtiyaç sahiplerini, hatırlanması gereken bir çok değeri bize hatırlatan, çok güzel bir ay başliyor, İnşallah çok güzel baslar ve öyle de geçer...hepimize hayırlı olsun

10 Eylül 2007 Pazartesi

hum baked cake:)

bir degisiklik...

bloga ilk yazmaya basladigimda, imla kurallarina hic dikkat etmemeyi dusunuyordum, zira yazilarim dogalligini kaybediyormus gibi geliyordu, ama vazgectim yeni bir karar aldim bundan sonra elimden geldigince dikkat edecegim,bu kararimi internette dolasirken, bozuk imlalardan nasil rahatsiz oldugumu farkedince aldim,- gerci yazilarin dogalligini yitirdigi ve usluplarin tekduzelesdigi konusunda fikrim devam ediyor-. tabi yazilarimin mukkemmel olmasi degil simdilik hedefim, ama bir baslangic yaptim ve ilk yazimda ki "diil", "olduundan" seklindeki kelimeleri duzelttim. eger varsa, okuyucularimin bu konudaki gorusunu bilmek, duzeltmelerini almak isterim...yanliz noktalama isaretleri konusunda sikintim buyuk, hic sevmiyorum onlari... nokta, virgul yetiyor bana. arasira da soru isareti ama yine de onlari arttirmak icin de caba gosterecegim. insalah yakinda klavyemi turkceye cevirip o seklide kullanmaya alismaya da calisacagim, gerci biraz zor gorunuyor ama artik bir seyler yapmam lazim,durum vahim.

8 Eylül 2007 Cumartesi

1ay

bloga yazmaya baslayali tam 1 ay olmus. bu sure belki cok kisa belki cok uzun...hayatin icinde bulundugun dilimine gore degisiyor, ben simdi zamani yakalayamadigim, bir turlu tutamadigim bir donemindeyim. uzunu kisayi hissedemiyorum, zaman geciyor, ben ayniyim, yerim hep degisik, yarin nerde nasil olurum, ne hissederim bilmiyorum. dusunuyorum bir ay sonra da yaziyor olur muyum? ya bir yil? peki ya on?...

6 Eylül 2007 Perşembe

yazmak yada yazmamak


birkac gundur hep aklima yazacak seyler geldi, defalarca da bilgisayarin basina oturdum hatta hic kalkmadim ama nedense yazamadim, hic birsey yazilmaya deger gelmedi bana...oysa guzel seyler vardi anlatacak arkadaslar, kalabalik sohbetler, muhabbet muhabbet, elmali turta, elmali kurabiye,elmali kurabiyemsi...ve anlatacak sikintilar, yorgunluklar , kosusturmalar, tembel olma durumum,falan filan. yarinda tembel olmam insallah zira yapilacak isler var, bigin ki gibi sokakta olu gibi dolasmak istemiyorum. hersey keyifli gitsin istiyorum, oyle umuyorum...birde yeni takilarim var biri cok guzel mor biri de digerlerinden daha az nefret ettigim bir tonda pembe iki tane tahta boncuktan bileklik, az gorusulen, uzaklarda yasanan, cocukluktan kalma ama hic unutulmayan bir arkadastan bileklik...ne tatli bir duygu, cok guzel bilekliklerim, insallah kaybetmem. malum takilarla aram iyi degil...

2 Eylül 2007 Pazar

ummadım bulmadım...

bugun harry potter'a gittim öylesine birşey ummadan,ilk çıktığı dönemde kitaplarını hızla ve heyecanla okuduğum, filmelerini sabırsızlıkla beklediğim ama hep hayal kırıklığına uğredığım harry potter serisi uzayan aralarla beni kendinden soğutmayı başardı, tebrik ediyorum. bugun filmi seyrederken hatırladım yinede kitabı ozaman bende uyandırdığı heyecanı, galiba 2 gün sürmüştü okumam(geceler de dahil sayılabilir)şimdiyse bende sadece çocukları kötü etkileyebilecek bir film hissi uyandırdı...yaşlanmışım galiba

1 Eylül 2007 Cumartesi

hosgeldin sonbahar

seviyorum bu mevsimi, yagmuru, tatli esen ruzgari, vakarla dokulen yapraklari...bu sonbahar oncekilere benzemiyor simdilik,hem benim icin hem istanbul icin...ama simdi kendimde, ve istanbulun sonbahari pek seven bir tepesinde, evimde soluyorum yagmur kokusunu, seviyorum ben bu mevsimi, aniden bastiran ruzgarla bahceden eve esya kacirma halini, kararsiz, bir sicak bir serin, bir durgun bir kizgin olma seklini seviyorum, bu sonbahar cok guzel gecsin istiyorrum, kendimi bulmak, ruhuma kavusmak, sansli olmak istiyorum...eylulun 1nde 2sine dogru giderken, hala bitmedi drina koprusu buldum ya sukur diyorum...drina koprusunun ustunde uyu bu gece hum ama mutlaka guze uyan sabah, ustunden gecen savaslara, acilara inat, yalniz keyifleri hatirla ve uyan yeni bir gune sabah uyandiginda hala hatirlamaa calis kac kez islandigini guz yagmurlarinda, ve umut et islanacaksin daha da...