21 Temmuz 2012 Cumartesi

mesela

mesela diyorum...sık sık dilimin, kalemin ucunuza geliyor bu söz...tek başına nasıl anlamsız, ama bende manası pek derin, bir sürü hikaye sığıyor içine...bir sürü şey

bu hafta vakit bolluğu, insan azlığı bana pek iyi gelmedi...çokça düşünme, kalbimde bir yorgunluk... sonra kitaplar, kafamdaki fikirler dağılsın diye okuduğum her kitap daha da düşündürdü beni, bir film izledim, basit bir hollywood filmi, ama seçimler vardı içinde ve hep yanlış yapılan seçimler... yine düşündüm

sonra yine okudum...sonra bir sürü şey yazdım, hiç kimsenin hiç bir zaman okumayacağı yazılar, sakladım derinlere...

sonra kızdım yazarlara...

kütüphane tanışmaları yazan, gözlerle konuşulduğuna inanan yazarlar, gerçekte böyle insanlar var zannettirecek hikayeler yazan yazarlar, haberleri olmayadan kaç genç kızın gönlüne boş ümitler düşüren yazarlar, "reel" in hep galip geldiğinden dem vuran yazarlar, dünün insanlarının bile bugünkülerden iyi olduğunu idrak ettiren yazalar, "ihtiyar" ın bildiğinden başka bir anlamı daha olduğunu yazan yazarlar, insanı düşün düşün öldüren şeyler yazan yazarlar... sonra kütüphane kitaplarının içinde notlarını bırakanlara kızdım, yine düşün... yine düşün sonra dedim boşver... sefer de içimde tahammül de

Hiç yorum yok: