16 Temmuz 2012 Pazartesi

"tercih"


Kararlar, gerçekler, bilgiler, hedefler, istekler bir sürü bir sürü şeyler öyle çoklar ki duyamıyoruz kalbimizin sesini, ne istediğimizi bilemiyoruz gerçekte, sahi ardağımız mutluluk değil miydi? ne zaman başarıya çevirdik rotamızı? daha küçücükken sevdiğimiz için resim yapmaz mıydık? bizi mutlu ettiğinden tırmanmaz mıydık ağaçlara? şimdi yaptığımız, çabaladığımız ne bizi mutlu ediyor? etiketler peşinden koşuyoruz, ismimizin önüne yazılacak şeyler, daha çok para, daha çok iş, daha çok mevki yeter mi? hepsi bizim olsa gerçek dostların, unutulmayan anıların, sevginin, aşkın yerini tutabilecek mi? yoksa onlar zaten elimizden kayıp gitti mi? onlar çoktan değerini yitirdi mi?

Şimdi bana bunları düşündüren "ulusal tercih günleri" binlerce genç lisesini, üniversitesini tercih edecek, onlar mı tercih edecek yoksa toplumsal normlar mı? Onlara öğrettiğimiz gibi "geleceği en parlak" meslekler, en "başarılı" mezun veren liseler seçilecek. Nerede mutlu olursun evladım? denilmeyecek, zaten denilse de başarı mutluluk getirire değinilecek, parasız saadet olmaz hatırlatılacak, aşk bile karın doyurmaz, aman evladım!

İnsanlar "basit" işlerde pek âlâ mutlu, huzurlu, faydalı olabilirler, kocaman kariyerler peşinde kaybedilen değerler yerlerinde kalırlar belki, sadece hatırlatsak kendimize dünyada varoluş gayemizi, "başarı" dediğimiz şeyin, yanımızda bir yere gidemeyeceğini, kalbimizin sesini dinlesek biraz, risk alsak, nefes aldırsak, mutluluğa değmişken tam elimizden bırakmasak, olmaz mı?

Hiç yorum yok: