31 Temmuz 2012 Salı

düşünmeler

İstanbul...seni çok seviyorum, hem de çok... ama biliyorum tamamen sana ait değilim, ruhum başka şehirler, başka ruhlar keşfetmek istiyor, denemek istiyor uzakta olmayı, korkak biraz belki... biliyorum, koktu kaçtı çok kez, ama işte ne zaman bilmesem de ben aslında başka bir yerde bir hayat kurmak istiyorum, ömür boyu sürmez belki, sürmemeli ama ben bir göçmen kuşum bunu biliyorum, sadece peşinden uçacak bir kuş var mı merak ediyorum... peki korkmak niye? çünkü İstanbul seni ve sende olanları çok seviyorum, ama belki başka bir yeri ve onda olanları da severim...belki sensizlik de besler beni... özlem korktuğum kadar kötü değildir belki,  bilmek istiyorum, yaşayarak öğrenmek, tevafuklara bırakmak kendimi, daha az sorgulamak, daha az düşünüp daha çok yaşamak...


İnsanlar pişman olunca ne yaparlar? merak ediyorum, çekinmeden söylerler mi? köşelerine mi çekilirler? bir şey olsun diye mi beklerler? onlara pişmanlıklarını unuttursun, unutulur mu hem pişmanlıklar? bence pişmanlarsa söylesinler... daha kötüsü var mı ki? geç olmadan güç olsa da bir şans daha vermeli herkes kendine... yani bence böyle




Hiç yorum yok: